H. Bora DURMAZ
İnsan yaş alıp daha iyiye doğru yolculuğuna devan ettikçe farkındalığı da onunla beraber güç alıyor. Şöyle dönüp bir bakınca arkaya doğru, beni ben yapan ve içimde minnetin zirvesini yaratan o güzel geçmişime şükran duyuyorum. Yaşadığım güzellikler veya o an canımı acıtan anlar… Hepiniz iyi ki vardınız! Varlığınızı geleceğime atığım her adımda hissetmek yüzümdeki tebessümlerin mimarı…
Adımı Yağmur koymak istemişler aslında. Bunu ilk duyduğumda “Nasıl yani?” diye şaşkınlığımı ifade etmiştim garipseyerek. “Öyle deme, acemler köprüsü var ya, dere o köprüyü aşmıştı o gün yağan yağmurdan dolayı” demişti babam. Anlayacağınız yağmurla doğmuşum o sabah, 14.12.1981
Çocukken sorardık, kaç tane melek var diye. Yağan her yağmur damlasını yeryüzüne indiren bir melektir ve her melek sadece bir defa yağmur damlasını indirebilir deyip anlatırlardı bize. Anlayacağınız o sabah belki de hiç olmadığı kadar melek inmiş yeryüzüne diye hayaller kurardım.
Ne güzel hayaller kurardım… Çok şanslı olduğumu düşünüyorum. En güzel çocukluğu yaşayan son nesildenim belki de… Doğada büyüyen, bol bol tecrübe edinen, ekin tarlalarında saklambaç oynayan, gelincik çiçeğinin tohumlarından kendine oyunlar tasarlayan…
En güzeli de belki de, izlediği dizi ya da çizgi filmlerden karakter seçip o günkü bölümü sokaktaki arkadaşlarıyla yeniden canlandıran…
Nasıl da minnetim büyük o anlara, meğer empati yapmayı o zamanlar öğrenmişim. Hayatın her alanında empati yapabilmek mühimken, hele ki hizmet verdiğim bu alanda analiz yapabilmek için, çok önemli bir özellikken başkalarının ayakkabılarını giyip onun gözünden onun dünyasını görebilmek…
İçimdeki sarı saçlı çilli suratlı küçük çocuk, iyi ki varsın. Seni çok seviyorum.
Her çocuk gibi zaman aktıkça büyümeye ilk adımımı Nedim ÖZTAN İlkokuluna atarak devam ettim. O zamanların sarı okulu… Minnetim çok büyük temelimi sağlam atan öğretmenlerime. Özellikle Semra YAVUZÇETİN’e… Vefanın en derin duygusuyla ellerinden öpüyorum.
Ortaokulu Cavit Çağlar İlköğretim Okulu’nda okudum. Su gibi akıp geçti zaman ve Lise yıllarım başladı, Nilüfer Anadolu Ticaret Meslek Lisesi’nde. Hayatımdaki en mühim ikinci dönemdir lise yıllarım. Çok değerli öğretmenlerim var orda. Hayattan ayrılan bazı öğretmenlerim oldu. Hepsine rahmet diliyorum. Öğretmenlerimin hepsi aydınlattılar yolumu…
Lise yıllarımdan sonra eğitimim Gazi Üniversitesi’nde eğitim üzerine devam etti. Eğitim biter mi hiç? Eğitim gelişim demektir. Ne güzel bir alan seçmişim.
Aldığım harici eğitimler neticesinde, “öğretmek” kelimesinin sadece anlatmak ya da uygulatmaktan hariç çok daha derin yöntemlerle yapılması gerektiğini öğrendim ve Eğitim Psikolojisi üzerine eğitimler vermeye başladım.
Derken yetmedi bilgilerim dahasına ihtiyacım olduğunu fark ettim. NLP üzerine 2 yıl süren eğitimler aldım.
Ve bu süreç bir dönüm noktası oldu benim için, Mavi Lotus ’un açması gerektiğini gördüm, açtı da… Tüm birikimlerimi bireysel danışmanlık doğrultusunda aktarmam için, içimizdeki o ışığın yeniden doğması için…
Şimdi de Mavi Lotus ışığını güçlendiriyor. Eğitimlerime Üsküdar Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans Programında devam ediyorum.
Ve buraya bir satır daha ilave edeceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum.